19 Şubat 2009 Perşembe

Ece Sükan Reset Magazin'de!


Uzun bir bekleyişin ve de ardı kesilmeyen bir mail serisin ardından nihayet Ece Sükan ile gerçekleştirdiğim samimi röportaj dergimiz Reset Magazin 'de Moda bölümündeki yerini aldı.

Çekinmeyin tıklayın !
http://www.resetmagazine.net/resetsayi28/moda/ece.html

8 Şubat 2009 Pazar

great expectations?

Yeterince sıkkın olan bir günün devamında, dışardaki rüzgarın etkisi gibi esen birşeylerle bastırdığım duygularım düşüncelerim yine yüzeye çıkıyor. zeytinyağ misali. işte korktuğum anlardan biri.
Zaten son bir saattir sevgili photoshop da açık olan A3 sayfasına bir çizik bile atamamış olmanın vicdanını taşıyorken bir de beynim yine gereksiz duygu selleriyle doluveriyor..
hellooo here we go agaiiiin!!!
İnsanlar neden hep bir beklenti içindedirler?
Küçükveya büyük,neden?
Galiba her kimden birşeyler bekliyorsan o 'her kim'in değeriyle doğru orantılı.
Sevdiğin ve de değer verdiğin sürece karşılık beklentisi şiddeti de artıyor olsa gerek.
Kimse kendi kendisini üzmek isteyecek kadar hastaruhlu olmadığı bir gerçek, ama bir insanın kendisine biçtiği bir değer olduğunu da biliyor olmak gerek.
Bana hep küçük şeylerden mutlu olabilmem öğretildi ve neyseki bunu başardım .
İşte bu en küçük şeyin başına da sevgisinden emin oldukların tarafından kendine biçtiğin değerin karşılığını beklemek düşüyor.
zaten hayat hep beklemekle geçiyor...
Konuşurken anlaşılamıyor yazmayı deniyor, tamam oldu derken meğersem konu başlığı fazla uzamış oluyor..
Duygularından,duygusallığından bihaber..
Boşluklarının dolmasını bekliyorken
sadece boşluklar hissediliyor..
(Fill in the blanks
feeling the blanks!)
Tüm bunların içinde gerçek olan iki şey var ki sevgi adına, birincisi, insan sevmiyorsa orada ne duygu selleri akar gider,ne içi sıkılır, ne düşünür yani umursamaz insanaoğlu,sevmiyorsa umursamaz...
ikincisi ise, sevdiğinde mutlu etmek için tüm duvarlarını yıkar,'asla' dediklerini kalıdırır atar. neden mi? mutlu olmak için elbette..

e-tunes:nothing but love!


her sabah ve her akşam birbuçuk saatlik okul-ev arasındaki gidiş gelişlerimde ı-podumdan seçilen ilk grup attic lights
albüm: friday night lights
şarkı: nothing but love sonra bring you down ve sonra god sonrası zaten ben uyuyana kadar bana eşlik edenler şeklinde devam ediyor.
ama içlerinden nothing but love'a ayrıcalık gösterdiğimi elbette saklayamayacağım.
evde okula yolda -hep nothing but love. takıntı mı ne?
oysaki ilk gözağrım 'wendy' idi. ama çabuk sıkıldım.
günde 18 kere dinlediğim için tabiki ama %90 ezberimde olsada %20 lik kesim uydurmasyon olduğundan sözlerini paylaşamayacağım burada.ama...

here and now there's nothing but love
....
in the back of my mind deep down on my heart
there's nothing but to hurt at the end of this..
ps: danke puht!

6 Şubat 2009 Cuma

Sandra Backlund






Stockholm henüz adını moda dünyasına altın harflerle yazdıramamış olsa da, bir Paris veya Londra ile karşılaştırılması gerektiğini zaten düşünmüyorum. Oradan çıkan işler ve de dolayısıyla tasarımcılar bana apayrı bir heyecan, tat veriyor. Kalıplaşmışlıktan uzak olduğunun bilmenin ve de İskandinav ekolüne olan sevginin verdiği tatlı bir heyecan.

Örgü ise tüm tekstil veyahut hazır giyim diyelim, bu sektörde çok az kişinin çalıştığı ya da çalışmak istediği, hayal sınırlarını fazla zorlamayacağı düşünülen bir tür olabilir. Ama öyle biri çıkar ki karşınıza böyle düşündüğünüz için kendinizden utanır, tasarım gerçekten sonu olmayan bir şeydir cümlesi tokat gibi iner sonra yüzünüze. İşte benim bu tokatı yeme sebebim ise, Sandra Backlund’dur.
...
devamı için http://www.resetmagazine.net/
katalog: 19 ocak 2009 sayısı

www.resetmagazine.net


bilenler bilmeyenlere duyursun.
müzik moda,sinema söyleşi adına kocaman boşlukları dolduran bir dergi var .
öyle yeni de değil , eski adıyla sober yenilenmiş reset adıyla ile 3 yıldır aramızda.
her nekadar online bir dergi de olsa piyasadakileri ikiye katlar!!!
sanırım günlük görüntülenme sayısını düşündüğümde yukarıdaki cümleyi göğsümü gere gere söyleyebiliyorum.
bu iddaalar boşa değil.
iddaların sebebi de yazarı olduğumdan değil her sayısı ile yepyeni gruplarla tanışmam, yeni modacıların dünyasına adım atmam ve de gidemediğim veya gitmek istediğim filmlerle ilgili fikir sahibi olmam.
sizce bir dergi için başka ne gerekli ki?
her iki haftada bir yeni sayısı ile sanal raflardaki yerini alıyor Reset Dergi.

çekinmeyin çekinmeyin tıklayın!

reklamlar reklamlaaaarr reklamlarrr
bana moda bölümünden ulaşabilirsiniz!..
sevgiler.
Related Posts with Thumbnails